13 Ekim 2010

Ankara'dan kalanlar

Bol yağmur, alnımızı yalayan soğuk rüzgar, kızılay, kitap-kafe, filtre kahve, ulus, hacettepe sıhhiye kampüsü, dikimevi, devlet tiyatrosuna iki bilet, ankaray, metro, çok şirin bir sokakta sıralanmış kafeler, bahçesi olanda kahvaltı, art&craft sergisi, yaban mersini, şeftalili soda, bitmek tükenmek bilmeyen gece muhabbetleri, biz ne cici kardeşiz demeler, koştura koştura aşti'ye gitmeler... Enerji ve özlem dolu olmak...


8 yorum:

  1. Kıskandın mı ne? :)
    Ne güzel şeyler yapmışsınız siz öle:)

    Mutfak Ekibinden;)

    YanıtlaSil
  2. seni de bekleriz bi daha ki sefere :) filtre kahve konusunda bir uzmana ihtiyacımız var ;)

    YanıtlaSil
  3. İlk fırsatta.. Unutmayınız sözünüzü:)

    YanıtlaSil
  4. unutmayız, mutlu oluruz:) şimdiden ayrıldı yeriniz...

    YanıtlaSil
  5. Eğer Ankara'da öğrenciysen ve yağmur yağıyorsa, bir şemsiye altında çok eğlenceli saatler geçirebilirsin ..tek bir şartla, yanındaki bulunmaz bir abla olmalıdır :D

    Hele birde Mutfaktayız ekibi olursa harika olur :)

    YanıtlaSil
  6. yirim seni selocanımm :) yalnız su yorum gönderen kısmını doldurursanız yorumlarınızı sahipsiz bırakmamış olursunuz :) blogumu adsızlar istila etmis gibi nıck nıck:D

    YanıtlaSil
  7. Ankara damlalarının tepenizde 'patır putur patır' seslerini çıkarmasında yardımcı olan şemsiyenizin altında 1 kişilik yer var mı acaba? :)Çünkü sözde küçük, boyda büyük bir üyeniz daha var. Eflatunkedi'den copy+pastelenmiş karakedi, Selocan'dan nasibini alamamış insan modeli :) Bu arada mekanını keşfetmek bir zevkti ablacık. Kötü emellerim yok. Aha aha ihi oho oho # Joker'den sevgiler.. *

    YanıtlaSil
  8. whuuuww bi böcük gördüm sanki! hoşgeldin küçük dolly'm...
    Sana yıldızlı beş pekiyi veriyorum, Adsız takılmadığın için;)

    YanıtlaSil

Blogger tarafından desteklenmektedir.